Stellantis, Chrysler'ı Nasıl Canlandırmalı?
Chrysler'in Stellantis Grubu'nun kurucu üyesi olarak yeni rolünden
yararlanabileceği bazı büyük faydalar düşünebiliriz. Nasıl mı?
2021'de Chrysler, yeni kurulan bir uluslararası otomobil holdinginin
temel taşı oldu. Beş farklı ülkedeki üreticileri denetleyen ve neredeyse yarım
milyon kişiyi istihdam eden bir şirket...
Peki, tüm bunlar Chrysler için ne anlama geliyor? Artık diğer birçok
ikonik üreticiyle bir çatıda buluştuğuna göre, kalabalığın içinde öne çıkmak
için gerekenlere sahip mi? Ekonomik elektrikli ve plug-in hibrit otomobiller
üretmeye hazırlanan bir şirkette Hellcat gibi arabalara yer var mı? Aslına
bakarsanız, Chrysler markasının Stellantis birleşimine kadar iflas olacağına
dair söylentileri vardı. Taa ki, grubun Chrysler markasına ikinci bir şans
verinceye dek…
10’lu Yıllardaki Chrysler’a Ne Olmuştu?
Chrysler'in yaklaşık 40 yıl önce uzun aralıklarıyla üç defa iflasın
eşiğinden sonra nasıl korkunç güvenilmezlik sorunlarını çözmeye çalışacağını
hayal edebilirsiniz. Çünkü Chrysler'in güvenilirlik sorunlarını çözmek yerine,
karışıma Fiat'ın eklenmesi işleri eskisinden daha da kötü hale getirdi. Sonuç
olarak; çoklu modellerden üç farklı modele inmiş durumda. Bunlar; 200 Sedan,
300 Sedan ve Pacifica MPV modelleri idi…
Kardeş marka Dodge cephesine gelince, ana şirketi Fiat Chrysler Grubunun
(FCA) önemli bir parçası olduğunu biliyorsunuz. Belki de önemli eksilme Dodge’a
da yansıyabilir! Çünkü Dodge’un kullandığı Hellcat adında canavar benzinli
motor ailesinin güncelliğinin ilerde yitirmesi kaçınılmaz. Aslında Chrysler
cephesi, o dönem boş durmamak için Dodge fanatiklerine özel olarak 707
Beygirlik Hellcat benzin serisini hazırlamıştı! Sonuç olarak hem pazarlama
gereği, hem de satışlar büyük bir başarı sağladı! Madalyonun ciddi tarafına
bakarsak; 2009'daki büyük bir hükümet kurtarma paketinden sonra, Chrysler'in
2020'lere sırasıyla 70'lerin sonlarında ve 2000'lerin sonlarında yaptığı gibi
aynı tekniğiyle girdi. Ancak bu fikir de sıkıcı, çünkü yine iflasın eşiğinde. Bu
sefer gerçekten farklı olmadıkça, bazı şeyler asla değişmez.
Stellantis Çağında Yine Şans Verildiyse; Chrysler o Şansı Kritik ve Dikkatli Bir Şekilde Değerlendirmek Zorunda!
Stellantis grubuna katılan bir diğer ikonik otomobil üreticisi, geçmişte
Chrysler'in yoğun olarak çalıştığı bir otomobil modeli! Ne yazık ki, bu
ortaklık da yol boyunca başarısızlıkla doluydu. İtalyan Maserati markası, Chrysler-Maserati
TC'nin 80'lerin performans pazarlığı olacağına söz vermesinden bu yana uzun bir
yol kat etti. Ama maalesef Maserati kısmı, işin sahne kısmıydı.
Şimdi ilk denemeden yaklaşık 33 yıl sonra, Chrysler ve Maserati bir kez
daha kendilerini aynı çalışma şemsiyesi altında buluyorlar. Bu sefer her iki
şirketin de birbirine sunacağı çok şey var. Maserati tarafında, Chrysler'in
sonsuza kadar göründüğü için markayı rahatsız eden sorunları çözmesine ve ele
almasına yardımcı olma olasılıkları var. Dodge Hellcat'in Maserati süspansiyon
teknolojisine sahip olduğu bir dünya hayal edin? Bu yaşamak istediğimiz bir
dünya!
Bu arada motorlarını tedarik etmek için Ferrari ile sözleşmesini kaybettikten
sonra, Maserati'nin de yeni bir kalbe ve ruha ihtiyacı var. Eğer Maserati ile
Chrysler tekrar uzun ve ağır bir iş birlik yaparlarsa, bir sonraki Maserati
Quattroporte'un kaputunun altında 700 beygir gücünde süperşarjlı bir Hemi V8
üniteyi görebiliriz. Şimdi görmeyi çok istediğimiz şey, İtalyan yetenekleri ve
Amerikan kaslarının bir karışımı. Bu devasa küresel şirketin kurulmasıyla
mümkün olan başka bir fırsat!..
Teknolojilerin Birleşmesi
Yüzeyde Chrysler, Opel ve Peugeot’yu içeren bir otomobil üreticisi
ailesinde biraz karamsarlık gibi görünebilir. Ancak bunun ötesine baktığımızda,
Chrysler'de işlerin gerçekten çok ilginç hale getirebileceğini görüyoruz. Peugeot'nun
birleşme öncesi hedefi, Avrupa pazarlarının satın almak istediği küçük ve uygun
fiyatlı otomobiller yaratmaktı. Bu genellikle elektrikli araçlar ve takılabilir
hibrit sistemli araçlar da içeriyordu. Chrysler-Mopar'ın evrim zincirinde bir
sonraki adımı ise, elektriklenmeler olabilir.
Plug-in elektrikli Dodge Challenger Hellcat'in dünyadaki herhangi bir
üretim arabasından daha hızlı hızlanmak için elektrikli yardımı kullanabildiği
bir dünya hayal edin. Çoğu insan birkaç yıl bile bu fikre o kadar çok gülerler
ki, kendi taraflarına ayrılmalarına kritik neden olurlar! Şimdi, en iyi
Amerikan gücünü ve Avrupalı yaratıcılığını birleştiren meşru bir olasılık
olabilir.
Benim Chrysler’a Canlanma Beklentim…
Ben Chrysler markasını küçüklüğümden beri Voyager (Town & Country)
modelleri üzerinden biliyorum. Diğer markaları sevdiğim gibi Chrysler markasını
da çok severim. Ancak iki farklı model (300 and Pacifica) ile kısıtlanmasına
çok üzüldüm! Şimdi Stellantis yöneticileri, Lancia markasını Premium durumuna
dönüştürmek istiyorlar. Lancia’nın küllerinden doğacağına inanıyorum! Peki ya
Chrysler??
Chrysler markası kaderine terk edilmemeli! Ama Chrysler markasına
pazarlanma gereği Opel taktiği uygulanabilir! Alman Opel, nasıl İngiltere’de
Vauxhall olarak pazarlanıyorsa; İtalyan Lancia ise Kuzey Amerika, Güney Amerika
ve Birleşik Krallık’ta yeniden Chrysler olarak pazarlanmalı! Yani kısacası
formül yoluyla anlatmam gerekirse: “Opel = Vauxhall” + “Lancia = Chrysler”
şeklinde ifade edilmeli!
Umarım kısa sürede Lancia, Stellantis çağında fazla modeller çıkarır. Ve
yine umarım, yeni nesil Lancia araçları diğer ülkelerde Chrysler olarak
pazarlanır. Çünkü İngilizler ve Amerikanlar, isim açısından Lancia’yı tanımakta
ve bilmekte zorlanabilirler. Diğer yandan maliyet açısından kolaylık olacağına
inandığım için; Amerika ve Birleşik Krallık ülkelerinde araçların daha da
tanınır olması adına Chrysler olarak pazarlanabilmeli.
“Lancia = Chrysler” Eşitliği, Stellantis Çağında Hangi Modelleri Sunmalı?
“Lancia = Chrysler" Premium eşitliği, 11 farklı model sunmalı!
İtiraf etmem gerekirse, ne kadar binek araç seçenekleri, o kadar SUV araç
seçenekleri. 4 adet Premium binek araç (Yani B, C, D ve E Segment) varsa, ilave
olarak aynı segmente bağlı 4 adet Premium SUV seçenekleri eklenmeli. Elbette Chrysler’ın
gerçek kurtarıcısı Town & Country (yeni adıyla Pacifica) modelini de araya
alsak, model sayısı 9’a çıkar. Kalan iki modelinden bahsetmeden önce şu
geçmişteki olayı belirtmeliyim. Ben 11 sene önceki “Rebadged” ilişkisini hiç
unutmuyorum! Çünkü bir önceki paragrafta bahsettiğim gibi “Chrysler + Lancia”
eşitliği o dönem kısa süreli de olsa pazarlanmıştı.
Binek araçlar, SUV ve MPV modellere ek olarak iki farklı Spor Coupe
modelleri de var olmalı! D-Segment Coupe mevzusuna gelince “yarı İtalyan + yarı
Amerikan” ustalığı yer almalı. En ince ayrıntılı mühendisliğine kadar…
E-Segment Coupe mevzusuna gelince; Amerikan Dodge Challenger modeline ek
olarak, daha yumuşak ve yuvarlak hatları olan lüks dış tasarım görüntüsüne
sahip olmalı. İki farklı Coupe modelinde mümkünse Alfa Romeo’nun Giorgio
adındaki platformu kullanmalı. Aynı fikir, bir sonraki nesil “Kaslı Sert” Dodge
Challenger modeli için de geçerli olmalı.
Son fikrim olarak Chrysler markasının bazı modellerinde PSA platformu
kullanılırsa çok iyi olabilir. Ancak öncelik olarak; Alfa Romeo’nun Giorgio
platformundan “E-Segment Sedan”, “E-Segment SUV”, “D-Segment Coupe” ve “E-Segment
Modern Lüks Coupe” modelleri faydalanmalı! Geri kalan modeller ise ya FCA, ya
da PSA Grubunun önden çekiş platformundan faydalanabilirler.
Chrysler markası, Lancia’ya bağımlı olabilirse çok iyi olur. Çünkü Lancia’dan bağımsız olması demek; daha fazla farklı model oluşturma sıkıntısı ve daha fazla maliyet anlamına gelebilir. Eğer 11 yıl önceki gibi “Lancia – Chrysler Rebadged” ilişkisi işe yararsa, hem bilinç stratejisi (Örneğin: Amerikanlar ve İngilizlerin “Chrysler” olarak bilmesi gibi…), hem de düşük maliyetlerin işe yarayacaklarından emin olabilirim.
Şimdilik Yarı Dolu Bardağa Bakalım…
Bize istediğiniz kadar kötümser diyebilirsiniz, ancak Chrysler o fırsatı
değerlendirmezse temelden batacak! Yine de bu sefer, Chrysler'in nihayetinde
ciddi değişiklikler yapması için güçlü kaynaklara sahip olduğundan oldukça
eminiz. Yaklaşık 16 sene evvelki Chrysler model ürünleri, ağaç yaprakları
misali tek tek dökülmüştü.
Karışıma Fransız, Alman, İngiliz ve İtalyan mühendislerin eklenmesi, tabloya sadece birkaç yıl önce düşünülemeyen teknolojileri ekliyor. Yani Chrysler son defa birleşmede rol oynaması, en azından markaya gerçekten iyi bir gelecek yapma şansı veriyor. Bunun sonucu ne olursa olsun; iyi, kötü veya çirkin olsun, buna katlanmak zorundasınız. Peki, siz Chrysler markasını kurtarmak için ne yapardınız?
Çeviri Kaynağı: HotCars
Yorumlar
Yorum Gönder