Beni Alıp Sonsuzluğa Götüren Bir Araç: Infiniti Q60 Project Black S
Infiniti
Nasıl Bir Marka? Kısa Tarihi…
Infiniti
markası 1989 yılında, Nissan tarafından Kuzey Amerika gibi büyük
pazarlarda lüks kalitede satılabilmesi için kurulmuş ve logosu
ise Fuji Dağı’ndan esinlenmiştir.
Aslında
geçmişi 1985 yılına kadar dayanıyor. Bir grup, Nissan'da
sessizce oluşur. Amacı: Yeni bir performans segmenti oluşturmak.
Öncü Amerikalı ve Avrupalı lüks markalara daha insan merkezli bir
tasarıma meydan okuyan biri…
1987
yılında ise Nissan firması, o marka için “Infiniti” ismini
seçmiş. Infiniti, aslında İngilizce kelime olan
“Infinity”den uyarlanmıştır. Infinity kelimesinin
Türkçe karşılığı ise sonsuzluk, sınırsızlık anlamına
gelir. (Ki o kelimeyi de, anlamı da; ben de dahil bazıları
Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı [Avengers: Infinity War]
filminin ilk duyurularında öğrendik. Ayrıca Infiniti markası da
sonradan bu filmin sponsoru olmuştur.)
1989
yılında Dünya, Infiniti markası ile tanıştı. Biri Nissan
Cefiro bazlı (ülkemizdeki ismi Nissan Altima Laurel idi…)
Infiniti Q45 ile Nissan Leopard Coupe bazlı Infiniti M30 olmak üzere
Amerika’da 51 bayi ile piyasaya çıktı.
1995
yılında Heyecan verici yeni bir V6 motor ailesi tanıtıldı: VQ
serisi. Optimal güç, tork ve yakıt tüketimi için tasarlanan VQ,
gelecek 14 yıl için Ward'un En İyi 10 Motorundan biri olarak
rakipsiz bir başarıdır. Bu, Infiniti’nin çift Turbo benzinli
V6'nın öncüsüdür.
Doksanlı
yıllarda Nissan’ın Türkiye Distribütörleri, bir dönem A32 ve
A33 kasa Nissan Cefiro bazlı I30 ile R50 kasa Nissan Pathfinder
bazlı QX4 modellerini Türkiye'ye resmi olarak ithal edip satışa
sunmuştur.
2001
yılında geri görüş kamerasını entegre edilmiş olarak kullanan
Infiniti iki sene sonra, yani 2003 yılında FX adlı lüks SUV
modelini tanıttı. 2004’lü yıllarda bir dönem özel
ithalatçıların da gözdesi idi. Dahası, dönem dönem arkadan
itilen G Seri Ailesi (Sedan, Coupe ve Convertible), Mercedes E-Sınıfı
düşmanı M Serisi, Mercedes GLK’ya meydan okumak isteyen EX
Serisi ve sadece Kuzey Amerika’ya özel olan alternatif 7 koltuklu
“Buick Enclave düşmanı” Crossover’ı JX gibi modelleri
geliştirmiş ve artık herkesin bilindiği marka haline gelmiştir.
2008
yılında Infiniti markası, Avrupa Pazarı’na resmi olarak giriş
yapmıştır. Bundan bir sene sonra ise Citroen, DS ve Subaru
markalarını barındıran Bayraktar Grubu; Infiniti modellerini
ülkemize ithal etmeye başlamıştır. Avrupa ve ülkemizde satılan
Infiniti modelleri ise G Seri Ailesi ile EX Serisi ve ikinci nesil FX
Serisi olmuştur.
Infiniti
firması, 2013 yılında Mercedes A-Sınıfı bazlı Q30 adlı
konsept modeli tanıttı. Aynı zamanda Q50 adlı yepyeni bir Orta
Sınıf modelinin tanıtılmasıyla G Serisi Sedan’ın da yerini
almıştır. Elbette bu olaydan sonra Infiniti, bütün modellerin
adlarını değiştirmiştir:
G
Serisi Coupe > Q60
M
Serisi > Q70
EX
Serisi > QX50
JX
Serisi > QX60
FX
Serisi > QX70
QX56
> QX80
“Q”
hafli
modeller binek araçları temsil edecek iken, “QX”
harfli
modeller ise SUV ve Crossover modellerini temsil edecek. Rakamlara
gelince de “30”
Kompakt
Sınıfı, “50”
Orta
Sınıfı, “60”
Orta
Sınıf spor Coupe’si ve alternatif Crossover’ı, “70”
Üst
Sınıfı ve “80”
ise
lüks sınıfı temsil edecek.
Mercedes
A-Sınıfı bazlı Q30 ile Mercedes GLA-Sınıfı bazlı QX30
modelleri 2016 yılında üretilmeye başlandı. QX30 Dünya
genelinde satılırken, Q30 ise sadece Avrupa gibi pazarlarda
satılmakta. Q30 sırasıyla 1.5 (dizel), 1.6 (benzin), 2 (benzin) ve
2.2 (dizel) litrelik motorlarını kullanırken; QX30 ise sadece 2 ve
2.2 litrelik motorlara ve daha kısıtlı seçeneklerine sahip.
2017
yılında Infiniti, dünyanın ilk değişken kompresyon (Sıkıştırma)
oranına sahip ve şimdiye kadar yaratılmış en gelişmiş içten
yanmalı motor olan VC-Turbo’yu (Değişken Kompresyon-Turbo
besleme) tanıttı. Sabit bir kompresyon (Sıkıştırma) oranıyla
sınırlı kalmak zorunda olunmayan bu motor teknolojisi sayesinde,
kompresyon oranı 8:1 (yüksek performans için) ve 14:1 (yüksek
verimlilik için) arasında değişiklik gösteriyor. Kendini
dönüştürebilme ve piston alanı yüksekliğini kusursuz şekilde
azaltıp yükseltebilme yeteneğine sahip bu motorlar sayesinde sürüş
durumunun gerektirdiklerine göre en yüksek seviyede oran otomatik
olarak uygulanabiliyor. VC-Turbo teknolojisi, belirgin şekilde
azaltılmış yakıt tüketimi, emisyonlar, ses ve titreşim
seviyeleri gibi özellikleri de içeren birçok fayda sunmakla
birlikte, karşılaştırılabilir geleneksel motorlardan daha
kompakt ve hafif yapısıyla dikkat çekiyor.
Kasım
2017 tarihinde günümüz tarzı tasarım diline kavuşan ikinci
nesil QX50, 2019 model yılı olarak satışa sunuldu. Arkadan itilen
tabanı terk ederek, güncel Nissan Murano modelinde kullanılan
önden çekişli platforma geçti. Ama yine de QX50; Audi Q5, BMW X3,
Mercedes GLC gibi Orta Sınıf SUV’lere meydan okumaya devam
edecek. VC-Turbo benzinli motoru, 2 litresinden tam 272 HP güç
üretmekte. Gücü CVT vites yoluyla ya ön, ya da dört tekerleklere
iletilmekte.
Peki Infiniti Q60 Nasıl Bir Araç?
Paris
Fuarı’na Özel Hazırlanan Bir Q60 Bazlı Konsept Model: Infiniti
Q60 Project Black S…
Infiniti’nin
sahibi Nissan, yaklaşık 20 yıldır Fransız Renault ile ortak…
Nissan ile Renault zamanla birbirinden faydalandı. Gerek motorlar
ile vitesleri, gerekse yedek parçaları olsun… Ama nedense o
ortaklık en çok Infiniti’ye yaradı! Özellikle de F1 ve çeşitli
motorsporlarda…
Çok
sevdiğim Infiniti’lerden Q60’ın en paha biçilir modeli ise,
ABD’de 54 Bin Dolar değerindeki Red Sport 400 AWD! En
paha biçilir Q60 modeli bazlı bir Infiniti konsepti ile tanıştırmak
isterim: Paris Fuarı’na özel hazırlanan Infiniti Q60 Project
Black S..!
Ama
ilk önce Q60 Project Black S konseptinin
geçmişinden bahsetmek istiyorum. İlk olarak 2017 yılında Cenevre
Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Q60 Project Black S, üstün
Renault Sport F1 Team performans birimleri ile işbirliği
yapıldı. Az önce de bahsettiğim gibi Infiniti Q60 Red Sport 400
AWD modelinden baz alınarak hazırlanan Q60 Project Black S, ilk
çekiş motoru (ya da jeneratör) montajları, arka tekerleklere
doğrudan güç sağlayan şanzımanın sonuna eklenmiştir. İkinci
motor (ya da jeneratör), düşük motor devirlerinde turbo gecikmeyi
ortadan kaldırmak için anında biriktirmeye yardımcı olmak için
turboşarja monte edildi. Daha yüksek devirlerde, egzozun türbin
içinden aktığı ve bir gecikme olmadığı zaman, bir miktar
elektriği sifonlayarak ve aküye göndererek bir jeneratör görevi
görür. 3 litrelik V6 çift turbo benzinli (400 HP) motora iki
elektrik motoru eşlik ederek 500 beygirlere kadar çıkabilmekteydi.
Görünüşe
gelecek olursak, öncelikle tamamen monte edilmiş titanyum ikiz
egzoz sistemi ve 245/35R21 Pirelli P Zero ile 21 inçlik hafif
alaşımlı jantlara sahip olması ilk dikkat çekici öğelerden.
Ayrıca konsept modeline özel olarak bodykitleri yeniden tasalandı.
Gelelim,
Paris’e özel versiyona! Cenevreliden farklı olarak; sarı
detaylarına sahip ön tampon, lastikler ve spoyler, yeni jantlar ve
revize edilmiş bir kaput bulunuyor. Asıl
güce gelince; 4,4
kWh’lık batarya ve üç elektrikli parçadan oluşan hibrit sistem
destekliyor. Doğrudan arka tekerleklere 160 beygir güç üretebilme
kabiliyetinde olan bu parçayla birlikte ortaya 563
beygir
gibi gayet iddialı bir rakam çıkıyor. Kinetik enerji tabanlı
hibrit sisteminin performans dışında otomobile katkısını
ağırlık değeri kısmında görüyoruz. Halihazırda sunulan
hibrit yapıların araca ortalama 200 kilogram gibi ek yük
getirdiğini dile getiren Renault-Infiniti, bu yapıyla birlikte daha
iyi sonuçların elde edilebildiğinin altını çiziyor. Nitekim
otomobilin 1.775 kilogramlık toplam ağırlık değerine sahip
olması da başarılı olarak değerlendirebileceğimiz rakamlar
arasında.
İç
kabine gelecek olursak, iç kabinde önemli farklar yok; tabii
desenler hariç!
Bazı belli başlı detayları karbon fiberle kaplanırken, koltuklar
ve kapı içlikleri ise biraz Renault
Sarısı tonları ile şekillendi. Maksat, bu kabinde F1
havasına/hissine yer verilsin diye…
Bu
Aracı Eleştirecek Olursam: “Sanki Bir Sonsuz Zehir!”
Infiniti
Q60 Project Black S, sanki “Venom:
Zehirli Öfke” filminden fırlamış gibi! (5 Ekim 2018 tarihinde vizyona girmiştir.
Marvel’cılar, “Örümcek”çiler ve Bilim-Kurgu severlere
gitmelerini tavsiye ederim…) Ne
ilgi diye sorarsanız; Infiniti’nin Rusya temsilcileri, Venom filmi
ile sponsor olmuşlardı. “Sonsuz”
diye
sıfatlamanın sebebi ise, metnin başında bahsettiğim gibi
markanın
ismi
Infinity
kelimesinden
uyarlandı.
Infinity
kelimesinin
Türkçe karşılığı ise “Sonsuzluk”tur… Ben
hani bu yüzden, şahsen
o
araca “Sonsuz
Zehir” şeklinde
hitap ediyorum. Tabii bütün Infiniti araçlarını ilgilendiren bir
yorum yapmak zorundayım! Günümüz yepyeni Infiniti araçlar,
nedense iç kabininde ikiye
bölünmüş dokunmatik ekranlara sahip… Fakat ben Infiniti’nin
yerinde olsaydım, tıpkı yeni Renault araçları gibi büyük
boyutlarda dikey tablet ekranı yerleştirirdim. Çünkü ikiye
bölünmüş ekran özelliğinin gereksiz olduğunu düşünmekteyim…
Tabii
yazımı “Empower the Drive” felsefesi ile bitirmek istiyorum.
Çünkü eski ya da yeni Infiniti
araçları fark
etmiyor; bütün Infiniti araçları sürücülerini güçlendiriyor!
Yorumlar
Yorum Gönder